Varis

Miyom

Genital
Varis

Varikosel


Guatr

Miyomlar ne tür şikayetlere yol açar?

Miyomlar her dört kadından birisinde görülmesine rağmen sıklıkla şikayete neden olmaz ve çoğu kez rutin kontroller sırasında tesadüfen saptanırlar. Bu nedenle de genelde tedavi gerektirmezler, ancak şikayete neden olduklarında hastaların sosyal yaşamını etkileyecek boyutta sıkıntı oluşturabilirler.

Kanama: En sık karşılaşılan şikayettir. Miyom hastalarında sosyal yaşantıyı önemli ölçüde kısıtlayan bir boyuta ulaşabilir. Sıklıkla özellikle adet dönemlerinde aşırı kanamalar görülmekle birlikte, adet günlerinde uzama, düzensiz adet görme gibi şikayetler de beraberinde görülür. Aşırı kanama öyle boyutlara ulaşabilir ki; hasta ped yerine hasta bezi kullanmak durumunda kalabilir. Miyom embolizasyonundan en sık fayda gören hasta grubudur, tedavi sonrası kanamalar hemen kesilir, daha sonrasında olması gereken normal adet kanamaları oluşur ve hastalar sosyal yaşamlarını geri kazanır.

Kansızlık: Aşırı kanamaların getirdiği bir sonuçtur. Miyomlara bağlı aşırı kanama vücut demir depolarının boşalmasına ve kan yapımının azalmasına(anemi) sebep olur. Kansızlık nedeniyle aşırı halsizlik ve yorgunluk hissedilir, nefes darlığı, çarpıntı, baş dönmesi ve baş ağrısı görülebilir. Miyom tedavi edilmezse devam eden kanamalar hastayı bitkin düşürür. Özellikle miyom embolizasyonundan es fayda gören hasta grubudur. Miyom tedavisi sonrasında ise, kanamaların kesilmesi ile birlikte demir depoları hızla eski haline gelir ve kansızlık 1-3 ay içerisinde düzelir.

Ağrı: Aşırı büyümüş kasa gömülü(intramural) veya dışa doğru büyüyen(subseröz) miyomlar özellikle alt karın bölgesinde dolgunluk hissi ve ağrıya neden olabilir. Bu miyomlar çevre organ ve sinirlere de bası yaparak, sırta, kasıklara ve bacaklara vuran ağrılara neden olabilir. Bu tür şikayetleri bulunan hastaların yapılan basit ultrasonografi kontrollerinde miyom varlığı rahatlıkla saptanabilir.

Bası Bulguları: Aşırı büyüyen miyomlar idrar kesesine baskı yaparak “sık idrara çıkma” şikayetine veya kalın barsak son segmentine bası yaparak “kabızlık” şikayetine neden olabilir.

Miyomlar nasıl teşhis edilir?

Ultrasonografi(US): En sık kullanılan tanı yöntemidir. Hemen tüm jinekolog hekimlerin muayenesinin bir parçası olmuştur. Hastalar herhangi bir nedenle jinekoloğuna başvurduğunda çoğunlukla tesadüfen, bazen de belirgin şikayetler üzerine yapılan ultrasonografi kontrollerinde miyom tespit edilir.

Miyomların US değerlendirilmesinde boyutu, yerleşimi, iç yapısı, kontur özellikleri değerlendirilirken, aynı cihazda yapılan renkli Doppler US incelemesinde miyomların kanlanma paternlerine bakılır. Tüm bu değerli bilgilere karşın, renkli Doppler US tetkiki sübjektiftir, çok sayıda miyomu olan hastaların değerlendirilmesinde hatalar ve gözden kaçan miyomlar olabilir. Bu nedenle US tetkiki miyomların saptanmasında ilk basamak, kolay ulaşılabilir teşhis metodudur.

Manyetik Rezonans(MR): Miyomların hem nicelik hem de nitelik bakımından en iyi görüntülemesini sağlar. Sadece miyomların yerleşimi, sayısı ve uzanımı hakkında değil altta yatan başka bir rahatsızlık varlığı ve miyomların ne kadar kanlandığı hakkında da net bilgiler elde edilmesini sağlar.

MR tetkikinde radyo dalgaları kullanılarak görüntü oluşumu sağlanır, bu nedenle bilgisayarlı tomografi(BT) gibi X-ışını alma tehlikesi yoktur. BT tetkiki kısa sürmesine karşın, MR tetkikinde süre uzundur, ancak çok ayrıntılı ve 3 eksende de değerlendirme yapabilmek mümkün olduğundan miyom teşhisinde en değerli görüntüleme yöntemidir. Ayrıca koldan ilaç verilerek yapılan tetkikte miyomların kanlanması ayrıntılı değerlendirilir.

Hem miyomektomi(ameliyat) hem de embolizasyon gibi ameliyatsız tedavi planlanırken en yararlı bilgiler MR ile elde edilir. Tedavi sonrasında da hastayı takip etmek amacıyla oldukça değerlidir.

***Bu temel tetkikler dışında klinisyen gerekli gördüğü durumlarda rahmi incelemek için histerosalpingografi(rahim kavitesi içerisine radyoopak madde verilerek çekilen film), histeroskopi(rahim kavitesinin kamera ile girilerek incelenmesi) ve çevresi laparoskopi(karın içerisine kamera ile girilerek rahim ve çevre dokuların incelenmesi) tetkiklerini isteyebilir.

***Tüm bu tetkikler içerisinde en detay görüntülemeyi ve net bilgileri MR ile saptamak mümkündür. Bu nedenle şikayete neden olan miyom saptanması sonrasında tedavi planlamadan önce mutlaka MR ile değerlendirme önerilir.

Miyom US görünümü

Miyom MR görünümü